Çılgın teori ayın kökeni için yeni bir açıklama sunuyor

Onlar aylardır dünya ayının kaynağını araştırmış olsalar da, bilim adamları göksel nesnenin gezegenimizin kütlesine nasıl tutunacağı konusunda bir fikir birliğine varmamışlardır. Şimdi araştırma listesine yeni bir teori eklendi ve diğerlerinden çok daha eksantrik.

Yaratıcılarına göre, ay sonunda Dünya üzerinde yoğunlaşacak dev bir donut şeklindeki buharlaşmış kaya bulutuna dönüşmüş olacaktı.

Ay, milyarlarca yıl önce Dünya'nın yerçekimi tarafından yakalanmış olacaktı. Alternatif olarak, Dünya ve Ay, Güneş'in protoplaner diski içinde ikili bir sistem olarak oluşturulmuş olacaktı, yani, hızla dönen bir Dünya, kozmolojik bir ölçekte fisyon örneğinde, Ay kaynaklı, çok büyük bir kütle yığınını atmış olacaktı. .

1. ay

Baskın teori

Bununla birlikte, ayın orijini için geçerli olan teori, Theia olarak adlandırılan Mars'ın boyutundaki bir nesnenin yaklaşık 4.5 milyar yıl önce Dünya'nın başka bir versiyonunu başlattığını ileri sürüyor.

Çarpışma Dünya'nın yörüngesine tonlarca erimiş taş ve metal fırlatırdı. Zamanla, tüm bunlar bizim Ay'ımızı yoğunlaştırdı ve şekillendirdi… 2014 tarihli bir çalışma ay örneklerinde Theia hipotetik izlerinin tespit edildiğini ve hipotezi daha da güçlendirdiğini öne sürdü.

2. ay

Yeni astronomik nesne

Sorun şu ki, ay ile dünya arasındaki belirli kimyasal özellikler çok benzer olsa da, önemli farklılıklar var. Yeni bir ay oluşum teorisine göre, synestia adı verilen tamamen yeni bir astronomik nesne türü işin içine girecekti.

Yeni gezegen şeklindeki nesneler çarpıştığında, hızlı bir şekilde buharlaştırılmış erimiş kaya kütlesi yaratarak sinesti oluşur. Bu bulutun önemli bölümleri etrafındaki yörüngede dönerek uzayda yüzen dev bir donut benzeri nesneye dönüşüyor.

Ay 3

Gezegen oluşumu

Bir sineşi sadece 100 ila 200 yıl sürer ve ısı kaybederken hızla düşer. Kaya buharı önce bir sıvı halinde yoğunlaşır, sonra erimiş bir gezegene dönüşür.

Bilim adamları, Dünya'nın ve belki de birçok kayalık gezegenin bu şekilde ortaya çıktığına inanmaktadır. Ancak astronomların bu fenomeni gözlemleyemediklerini not etmek önemlidir, bu yüzden sadece bir hipotezdir.