CSI: Beyin kimyası ölümünüzü anlatabilir

Kuralsız bir rutininiz varsa, ebeveynlerinizin (ve özellikle büyükanne ve büyükbabalarınızın) biyolojik saati izlemenin önemi hakkında konuştuğunu duymuş olabilirsiniz. Yani, gece uyumak için yapıldı, bu yüzden bilgisayarın önünde gece geç saatte! Her organizma farklı davrandığı sürece, bazı çalışmalar kimyamızın “iç saatimizi” etrafındakilere göre düzenleme eğiliminde olduğunu göstermiştir.

Örneğin, saatin kaçta olduğunu tahmin ettiniz mi? Bu, birçok insanın başına gelebilir, çünkü beynimiz günlük temposu takip eden bir programda çalışır. Diğer bir deyişle, kimyamız sofistike bir biyolojik saati temsil ediyor ve bu nedenle, vücudumuzu okurken zamanı söylemeyi öğrenmek isteyen bilim adamlarının dikkatini çekmiş durumda.

Yakında, beyninizin kimyasını gözlemleyerek, ölümünüzün tam zamanını bile tespit etmenin mümkün olacağına inanılıyor!

Biraz hastalıklı görünebilir, ama kesin olarak birinin ölüm zamanını bilmek, adli bilim adamları için son derece yararlı bir araç olabilir. Ek olarak, uyku bozuklukları, demans, depresyon ve akıl hastalıkları gibi durumların tedavisinde yardımcı olacak beyinlerimizin işleyişi hakkında yeni bilgiler ortaya koymak mümkün olacaktır.

Michigan Üniversitesi sinirbilimci Huda Akil, beynimizin nasıl zaman verdiğini söyleyen bilimin ön saflarında yer aldı. Ekibi, ölen 55 kişinin beynini inceledi ve araştırma yoluyla, her bir beynin ölüm süresini, gerçek ölümünün bir saatinde belirleyebildi.

“Saatimizi” okumanın anahtarı, vücutlarımız üzerinde aktif olarak hareket eden, metabolizmamızı, lipid sentezini ve uyanıklığı dikte eden yaklaşık 100 gende yatıyor. Bu genlere bakarak, beynin ne zaman durduğunu ve bataryadan çıkan bir kol saatini belirlemek mümkündür. Örneğin, sabah ölen insanlar, beyin hücrelerinde geceleri ölenlerden daha farklı aktif gen ve protein kombinasyonlarına sahip olacaklardır.

Elbette, herkes aynı hızda değildir, ancak kimyamız içimizdeki zamanı gün ışığı gibi bağlamsal ve çevresel uyaranlarla uyumlu tutmaya çalışır. Dolayısıyla herkes aynı rutini sürdürmese de, iç saatlerimiz etrafımızdaki evrenle bağlantılı. Bu karmaşık bir kimyasal bilmecedir, ancak potansiyel olarak deşifre edilebilir.

Bu çalışmaların geliştirilmesi, yaşam rutinimiz ile biyolojik saatimiz arasındaki birçok modern hastalığa neden olan ve hatta nörodejeneratif hastalıklara katkıda bulunabilecek farklılıkların kanıtını sağlayabilir.

Dahili saatine uyuyor musun? Mega Meraklı Forum Hakkında Yorum Yapın